Bingöl’de KESK ve İHD’de yöneticilik yapan ve KHK ile ihraç edildikten sonra “Örgüt propagandası yapmak” suçundan tutuklanan Özgür Bektaşoğlu, İHD’ye yazdığı mektupta tutulduğu Manisa T Tipi Kapalı Cezaevinde kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığını yazdı. Bektaşoğlu ayrıca Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu da belirtti.
Manisa T Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan yüzde 52 engelli (çocuk felci) olan Özgür Bektaşoğlu, İHD İzmir Şubesine gönderdiği mektupta, cezaevi idaresi tarafından ayakta sayım dayatıldığını belirterek, işkenceye maruz kaldığını yazdı.
Manisa T Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan yüzde 52 engeli polio sekeli (çocuk felci) olan hasta tutuklu Özgür Bektaşoğlu (43), İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesine gönderdiği mektupta yaşadığı ihlalleri anlattı. 8 aydır cezaevinde bulunduğunu ve cezaevi idaresi ile defalarca görüşme yaptığı halde sonuç alamadığını ifade eden Bektaşoğlu, 1999 yılından beri Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve İHD Bingöl Şubesinin kurucu üyeleri arasında olduğunu söyledi.
“Kötü Muameleye Maruz Kalıyoruz”
15 Temmuz 2016’da yapılan darbe girişiminin arından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) görevine son verildiğini söyleyen Bektaşoğlu, hakkında açılan “Örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla 4 yıl 6 ay ceza aldığını hatırlattı. 14 Şubat tarihinde Aydın’ın Kuşadası ilçesinde gözaltına alınıp Söke T Tipi Cezaevine gönderildiğini belirten Bektaşoğlu, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Burada yaklaşık 7 ay yattıktan sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden ve hakkımda bir disiplin soruşturması bile olmadan bir ay önce Manisa T Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edildim. Aynı gün getirildiğim cezaevinden tehditle çıplak aramaya tabi tutuldum. 11 Ekim sabahı sayımı ile ilgili olarak sayım verdiğim ve görevli personele direndiğim iddia edilmektedir. 1 yaşından beri Polio Sekeli hastasıyım ve bu nedenle de ayakta sabit durmakta güçlük çekiyorum. Yüzde 52 engeli durumum ve Polio Sekeli hastalığım var. Ancak geçen gün hücreye gelen İnfaz Kurumu memurların ve Cezaevi 2. Müdürü tarafından zorla ayağa kaldırıldım ve tekmil vermeye zorlandım.
13 Ekim sabahı sayımlarında kol bükme ve yere savurma şeklinde işkence ve kötü muameleye dönüştü. 5275 Sayılı İnfaz Kanunu gereği mahkumun sorumluluğu sayım için hazır bulunmaktadır. Yani ayağa kalkma ve tekmil verme gibi bir zorunluluğum bulunmamaktadır. Ben de hücrenin girişinde sayım için gelen memurların beni görebileceği şekilde hazır bekledim. Bana karşı zor uygulamalara karşı bir direniş göstermedim. Cezaevi 2’nci Müdürü ‘Say’ diye tekmil komutuna karşılık olarak, saymayacağımı, sayma işinin kendisine ait olduğunu söyledim. Sayım veremeyeceğim şeklinde bir ifade kullanmadım. Cezaevi yönetimi ayakta sayımlar ile zorla ayağa kaldırıyor ve yerlere savuruyor. Manisa cezaevine ben ve benimle birlikte Söke’de getirilen Özgür Çelik adlı bir arkadaşımla beraber bir hücreye konulduk. Cezaevi idaresinin buraya koğuş olarak gösteriyor. Ancak burası bir hücre ve bizden 1 ay önce hücreye getirilen 2 hükümlü ile beraber 4 kişi aynı kötü muamele maruz kalıyoruz. Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusundan bulunduğum halde bu sistematik kötü muamele ve işkence devam ediyor. Bunun yanında hakkımda soruşturma açıldı.”
Haberi yayınlayan Mezopotamya ajansı muhabirleri olayla ilgili telefon ile Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi yetkilileri ile görüşmeye çalışıldığı, ancak yetkili kimsenin olmadığı ve bu konuya dair bilgi verilemeyeceğinin söylendiği belirtildi. M.A.
